Kaç gündür size bir kitap paylaşmıyordum. Kitapçı da gezerken dikkatimi çeken "Gizli Anların Yolcusu"ilk sayfa da beni kendine bağladı ve iki gün boyunca elimden düşmedi. Daha yeni bitirdiğim bu kitabı yanı başımda kahvem ile birlikte size aktarmak istiyorum. Hadi gelin birlikte bu kitabın iç yüzünü görelim :)
Kitap Arka Kapağı:
Çağdaş edebiyatımızın en sevilen yazarlarından Ayşe Kulin, Gizli Anların Yolcusu ile birlikte bir kez daha okurlarını şaşırtıcı gerçeklerle yüzleşmeye zorluyor. Bu kitap, yerleşik ve düzenli hayatlarımızın nasıl da pamuk ipliğine bağlı olduğunu, bir anda yıkılıp gidebileceğini gösteriyor bize... Acı bir kaza... Bir anda ağızdan kaçan bir söz... Ansızın yayınevine gelen bir dosya... Birbirine dolanmış eşarplar... Bütün bunlar aykırı bir aşkın başını ve sonunu belirlemeye yeter mi?
Gizli Anların Yolcusu pek çoğumuzun anlamakta zorlandığı, yargılamakta ısrar ettiği bir aşkın romanı. Ayşe Kulin her zaman ki ustalığıyla, yaklaşmaya korkulan bir konunun üstüne giderek tabuları yıkmayı deniyor.
Bu romanda sadece aşkı değil, toplumu zorladığı hayatları, harcanmış çocuklukları, kendi içindeki sırlarla en yakınlarını yaralayan ailelerin öykülerini soluk kesen bir tempoyla okuyacaksınız.
Tıpkı kitap tanıtımında yazdığı gibi Ayşe Kulin gerçekten bir tabuyu yıkmaya çalışıyor. Bu kitaba ilk başladığımda böyle bir konu olduğunu bilmiyordum. Ancak şuan yeni bitirdiğim bu kitabın ruh halinden çıkamadım ve bunu hemen sizinle paylaşmam gerektiğini düşündüm.
Bu roman bir adamın hayatında her şey yolundayken ailesiyle çok mutluyken bir anda her şeyin altüst olup tersine dönmesini, yıllar sonra yeniden aşkı nasıl ve kimde bulduğunu anlatıyor. Ancak uyarmalıyım ki bu kitapta erkek ilişkisi var ama düşündüğünüz gibi açık seçik değil sadece bunu belli edecek kadar. Önyargılı olmayın ve bu kitabı okumaya çalışın eminim ki sizde bu olayların gerçekliğinden etkileneceksiniz.
Bir yayınevi sahibi olan İlhami Bey iki çocuklu, mutlu bir ailesi olan bir adamdır.
Ta ki oğlu Can'ı bir trafik kazasında kaybedene dek. Bu ağır kaybı kabullenemeyen eşi Eda kendini oğluyla konuşabilmek için ruh seanslarına vermiş hayata küsmüştür. Psikologlar, doktorlar derken bu şekilde 3 yıl geçirirler ancak İlhami bey bu büyük kaybı atlatmıştır yada atlatmak zorunda bırakılmıştır. Bir çocukları daha olduğunu hatırlamış, karısına ve ona iyi bir gelecek hazırlamak için kendini çalışmaya vermiştir.
Bu rutini değiştiren şey ise kızgınlıkla ve yanlışlıkla söylenen bir sözdür. Ortağı Handan ile bir konu hakkında konuşurken ağzından kaçan küfür sonucunda ondan özür dilemek için evine giden İlhami ve Handan içkinin ve kederin sonucunda kendilerini birbirlerinin kollarında bulurlar. Bir süre daha bu ilişkiyi sevgi besleyerek değil sadece seks amaçlı olarak sürdürür. Ancak bir süre sonra gerçek aşkı hiç beklemediği bir yerde ve hiç beklemediği bir kişide bulur.
Sahibi olduğu yayınevinde çalışan Bora'da!
Bir iş için gittikleri Karadeniz yolculuğunda Bora'nın arkadaşının yazdığı hikayenin aslında Bora'nın gerçek hikayesi olduğunu öğrenen İlhami ilk başta buna inanmasa da sonradan bu gerçekle sarsılır ve o gece bir yakınlaşma yaşarlar.
Bu yakınlaşmayı Handan'la olan ilişkisini sonlandırmak için kullanmak istese de bu o kadar kolay olmayacaktır. Ayrıca bir sürprizi de İngiltere'ye okumaya gönderdiği kızı yapar ve İstanbul'a geri döner. Bu arada İlhami'nin hiç tahmin etmeyeceği bir şey olur ve kızı Derya Bora'ya aşık olur.
Bora cinsel tercihini açıklamadan Derya'dan kurtulmanın bir yolunu bulabilecek mi?
Eda bu ilişkileri öğrenecek mi?
Bütün bu soruların cevaplarını Ayşe Kulin'in Gizli Anların Yolcusu adlı kitabında bulacaksınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder