Shinmai Maou no Testament

Tür: Aksiyon, Ecchi, Doğaüstü

Yayımlanma Tarihi: 08.01.2015

Bölüm Sayısı: 12

Yönetmen: Hisashi Saitou

Firma/Stüdyo: Kadokawa Shoten

Başlıca Seiyuular: Ayaka Asai (Mio Naruse), Kaori Fukuhara (Maria Naruse), Yuuichi Nakamura (Basara Toujou), Sarah Emi Briddcut
(Yuki Nonaka)

Orijinal Hikaye: Tetsuto Uesu (Hikaye), Nekosuke Ookuma (Çizim)

Açılış: sweet ARMS – Blade of Hope

Kapanış: Kaori Sadohara – Still Sis

“Hep bir kız kardeşin olsun istemiştin, değil mi?” der babası Basara’ya. Hemen ardından da yeniden evleneceğini söyler. Yeni bir hayat kuracağı eşinin ise iki tane kızı vardır. Tanışma faslından sonra hep beraber evlerine geçerler ancak Basara’nın babasının iş gereği yurt dışına çıkması gerekir. İki yeni kız kardeşi ile evde yalnız başına kalan Basara, onları ne olursa olsun koruyacağına yemin eder. Ancak iki kız kardeşin büyüğü olan Mio aslında ileride şeytanların başına geçecek kişi, küçük Maria ise bir succubus’tur. Yeni evlerini karargah merkezi olarak belirlerler ve Basara’nın hafızasını değiştirip evden göndermeye çalışırlar. Ancak Basara ve babasının çok daha büyük sırları vardır.

Animasyonlar yeni yıla yakışır şekilde yeni ve güzel. Parlak ve canlı renkler animeyle oldukça uyum gösteriyor ve bu renklendirmenin yumuşak çizimlerle tamamlanması görselliğe artılar katıyor. Pek göreceğimizi düşünmesem de potansiyel aksiyon sahneleri de bir hayli eğlenceli olacak gibi. Seiyuular konusunda ise Mio’yu son derece yeni bir sese emanet etmiş bulunmakta prodüksiyon şirketi. Basara’nın sesi ise son zamanlarda artık duymadan rahat edemediğimiz Yuuichi Nakamura’ya ait.

Bir diğer değinmek istediğim konu ise karakterler. Daha doğrusu tek bir karakter. Bu tür serilerde erkek baş karakter dışındakiler genelde aynı özellikleri taşıdığı için pek üzerine değinilecek bir şey bulamıyorum. Ama türünde son zamanlarda oldukça ama oldukça
artan aptal baş erkek karakter tiplemesinden biraz uzakta bir karakter gördüm ben Basara’yı. Sadece ilk bölümden bile diğer ecchi- harem baş karakterlerinden farklı olabileceğini biraz olsun gösterebildi. Hatta bir iki sahnede bir shounen karakteri görür gibi oldum desem yalan olmaz.

İlk bölümde klasik bir ecchi-harem animesinde görebileceğimiz tüm sahneler mevcut adeta. Eve kızları bıraktıktan sonra iş gezisine çıkan baba, bir anda erkek karakterin kız karakterin üzerine düşmesi, bütün teşhiri kız karakterlerin yapıp suçlunun erkek karakter olması… Bu gibi olaylar zaten türünde her zaman karşılaşılan şeyler olduğu için fazla bahsetmeye gerek yok. Serinin 12 bölüm olacağını ve romanının hala devam ettiğini göz önüne alırsak muhtemelen anime yarım kalacak. Asıl konusunun ise sürekli karşımıza çıktığını belirtmeye gerek bile duymuyorum. Yani eğer bu 12 bölümde çoğunlukla ecchi havasında devam ederse üzerimizde bırakacağı etki de 12 saniye ancak olur. Kurguya ve asıl hikayeye biraz değer verilirse, daha doğrusu bütün gün evde bilgisayar veya televizyon başında oturup bir yandan da çıplak figürleriyle fantezi halinde olan insanların beklentileri dışına çıkılırsa benim gözümde ve inanıyorum ki çoğumuzun gözünde kendisine iyi bir yer edinir.