High School DxD BorN

Tür: Ecchi, Aksiyon, Harem, Shounen

Yayımlanma Tarihi: Yayımlanma Tarihi: 04.04.2015

Yönetmen: Tetsuya Yanagisawa

Firma/Stüdyo: Genco

Başlıca Seiyuular: Yuki Kaji (Issei Hyoudou), Yoko Hikasa (Rias Gremory), Shizuka Itou (Akano Himejima), Azumi Asakura (Asia Argento), Risa Taneda (Xenovia)

Açılış: ChouCho – Bless Your Name

Kapanış: StylipS – Give Me Secret



Dünyanın çeşitli yerlerinden anime hayranlarını toplayıp en sevdikleri animeyi sorsak, listede üst sıralarda beklenmedik bir seri gözümüze çarpacaktır. Ecchi-harem temalı rakiplerine fark atacak olan High School DxD’den bahsediyorum elbette. İlk sezonu 2012 yılında yayımlanan seri 12. bölümünde bitmiş ancak o zamanlar pek dikkatleri çekmemişti. 2013 yılında yayımlanan High School DxD New isimli ikinci sezon bittiğinde ise serinin hayranları öncekiyle kıyaslanmayacak kadar fazlalaşmıştı. İkinci sezonun da bitmesi ile bazı hayranlar yeni sezon için adeta gün saymaya başlamıştı. İlkbahar döneminin en beklenen animelerinden biri olan High School DxD BorN, hayranlarını daha fazla bekletmedi ve yayın hayatına merhaba dedi. Üçüncü sezonda da şanına şan katacak High School DxD’yi bu kadar ünlü yapan ne? Diğer ecchi-harem serilerine kıyasla daha fazla sevilmesinin nedeni ne? “İzlediğim en iyi anime” gibi cüretkar yorumlar yaptırmasının arkasında nasıl bir sebep var?

Tabii ki bu sorulara herkesin vereceği cevap farklıdır. Çizimler diyenler olacaktır az da olsa, kurgusu diyenler olacaktır, karakterleri diyenler yine azımsanmayacak derecede olacaktır. Bütün bunların dışında en çok oy ‘göğüsler’ seçeneğine gidecektir muhtemelen. Ben oyumu karakterlerden yana kullanmayı tercih ediyorum. Ecchi-harem türündeki erkek baş karakterler çoğunlukla aynı aptal surat ifadesine sahip olup karşısında çırılçıplak bir kız gördüğü halde hiçbir şey hissetmeyecek derecede garip ve gerçek dışı olur. Ancak Issei’yi onlardan ayıran özellik gerçekten sapık olması ve bunu dışarıya çekinmeden vurması. Bu bahsettiğimin ‘iyi bir şey’ olup olmadığı tartışılabilir ancak böyle bir farklılıktan dolayı seriye artı bir yön kattığı da inkar edilemez bir gerçek. Kız karakterler konusunda çok çeşit olduğu için tek tek yorum yapma ihtiyacı duymuyorum ancak ekrana yumruk attıracak derecede sinir bozucu bir tsundere karakterin olmaması da başlı başına bir artı.

Peki üçüncü sezonda diğer sezonlardan farklı olarak ne olacak? Tabii ki bir şey olmayacak. İlk bölümde de açıkça görüldüğü üzere bolca göğüs bizleri bekliyor olacak. Tabii ki Rias’ın kıskançlıkları, Akeno’nun tahrikleri, Xenovia’nın açık sözlülüğü, Asia’nın utangaç tavırları değişmeden devam ediyor. Ancak tek sorun Koneko. Tatil için şeytan dünyasına giden ekipte Koneko’nun tavırları bir hayli farklı. Acaba bu sorun ablası ile mi ilgili? Oldukça merak uyandıran ve hayranların sebebini öğrenmek için dünyaları feda edeceği bu konunun aydınlatılması için gelecek bölümleri beklemekten başka çaremiz yok gibi görünüyor.

Üçüncü sezona son derece etkileyici ve tatmin edici bir giriş yaptı High School DxD. Yani daha başlar başlamaz birkaç çift göğüs görebileceğiniz çok fazla anime yoktur piyasada. Diğer bazı serilerde uygulanan garip sansürler High School DxD’nin önceki iki sezonunda yoktu ve üçüncü sezonda da yok. Az da olsa bu yönü bile seriye artı katıyor çünkü en büyük hedefleri arasında gösterebildiği kadar göğüs göstermek olan bir seride tuhaf tuhaf sansürler olsaydı hayranlar hayal kırıklığına uğrardı.

İlk paragrafın sonunda sorduğum sorulara bir cevap daha vermek istiyorum. High School DxD’nin bu kadar sevilmesinin sebeplerinden bir diğeri de ele aldığı konuyu türevlerine kıyasla etkili bir şekilde işleyebilmesidir. Büyü ve şeytanlar artık klişeleşmiş türler olsa da bunu ecchi ile harmanlayarak aksiyon sahneleri eşliğinde sunan High School DxD, bu yönüyle hayran sayısını oldukça yükseltmiştir. Tabii bu örnek doğrultusunda birçok anime mevcut. Onlar neden bu kadar sevilmiyor? İşte tam burada karakterler devreye giriyor. Örneğin çok daha ağır bir ecchi’ye sahip olan ve tamamen göğüsler üzerine kurgulanmış bir seri olan Seikon no Qwaser’ın popülerlik kazanamamasının en büyük sebebi sahip olduğu sıradan, kendisini sevdiremeyen karakterlere sahip olmasıdır.

High School DxD hakkında söylenecek çok daha fazla şey var aslında, ancak işin biraz özüne inince söyleyecek hiçbir şey kalmıyor. “Ecchi-harem türüyle fazla haşır neşir olmadan ana konuya odaklanırsa anime dünyasında kendisine iyi bir yer edinecektir” demediğim nadir serilerdendir çünkü eğer bu iki tarzı bu animeden silerseniz geriye hiçbir şey kalmaz. Zaten aksiyon-ecchi ikilisini oldukça başarılı bir şekilde sunması High School DxD’yi kendisi yapan niteliktir. Son olarak benzer seriler içinde diğerlerinden daha başarılı olsa da “izlediğim en iyi anime” yorumundan bir hayli uzakta bir seri olduğu kanaatindeyim. Tabii ki renklerin ve zevklerin farklılık gösterdiği bu dünyada sizlerin de görüşlerine sonsuz saygı duyuyorum ve size bol göğüslü yeni sezonlar diliyorum.