Translate

28 Nisan 2015 Salı

Masum Koza - Özge Erkin



Kitap Adı: Masum Koza
Yazar: Özge Erkin
Sayfa Sayısı: 312
Basım Yılı: 2015
Yayınevi: Olimpos Yayınları

Kitap Arkası:

"Aşkı hiç tatmamış bir adam ve aşkı silah olarak kullanan bir kadın...
İntikam kor bir ateşti; bilinmezliğe sürükleyen ve her daim biraz daha yakın. Hayal, intikam ateşiyle ve tunçtan bir demir gibi şekillendirmişti yüreğini. Umuda dair ne varsa küle dönüştürmüştü. Son avını seçtiğinde ruhundaki tüm hayalleri serbest bırakmıştı.
En büyük darbeyi aşkla vuracaktı. Ama unuttuğu bir gerçek çabuk hatırlattı her şeyi; kader koca bir labirentti. Sona ulaşmadan önce çıkmaz bir sürü sokağa sürüklerdi sizi...
Acaba bu koskoca labirentte kaybettiği masumiyetini ve yok olan insanlığını geri kazanabilecek miydi?Deniz gözlü bir adamın ruhunda dindirebilecek miydi yorgun yüreğini?"


Herkesin beğenerek okuduğu ve Wattpad de bir çok okuyucu kazanan Özge Erkin kaleminden çok güzel bir kitap. Yazarımızın  akıcı bir kalemi var,tam şiirsel hava da ve yer yer güzel betimlemeler yapmış. Başlarda tuhafıma gitse de okudukça alışıyorsun. Hatta bu durum kitaba tam bir romantizm katmış. Betimlemeler sanki sihir gibi dokunuyor insanın ruhuna... İnce ince işliyor seni... 

Kitabın konusuna, gelirsek bir yanda ruhu ve bedeni derin yaralar almış Hayal, bir yanda da doğduğu andan itibaren anne sevgisi tadamamış Poyraz.
Hayal'in başından gerçekten kötü bir olay geçmiş. Ne kadar kendini tedavi etmeye çalışsa da geçmiş peşini bırakmamakta kararlı. Poyraz derseniz, annesini doğum sırasında kaybetmiş. Tek sahip olduğu kişi annesine hala ilk günkü gibi aşık olan babası.

Yolları bir şekilde kesişen bu iki insan birbirlerine aşık olacaklarından habersizlerdi. Hayal'in amacı kendisine yapılanların intikamını başkalarından bedenini kullanarak almaktı ta ki Poyraz'a kadar. Ona aşık olacağını tahmin etmemişti ama Poyraz onun gözünde öyle çocuksu öyle masumdu ki kendisi onun yanında karanlık dipsiz bir kuyuydu. Başta kendi karanlığını ona bulaştırmak istememişti ama aşk engel tanımadı.

Sonlara doğru daha da acı verici olaylar yaşanacak ama tatlıya bağlanacak her şey.


Alıntılar

"Oğlum kız hadi şaşkın yaşadıklarını kavrayamıyor,sana ne oluyor be!Lan sanki... tövbe tövbe... hadi... koca koca iki adam bahçede sarılıyoruz lan gören de gelini ben sanır."
"Senden gelin olmaz be abi..."
"Bir düşündüm de gerçekten olmaz" kahkahalar tüm bahçeyi sararken Devran şefkatle tuttu omuzlarından.

______________________________
Mutluluk güzeldi.Mutluluk özeldi.Ama mutluluk en büyük acıdan önce gelendi.

_______________________________
"Kadınların yüreği okyanus gibidir oğlum.İçinde binlerce canlı barındırır,ama en büyük batıklar yine içinde saklıdır.Kimi zaman görmene izin verir,kimi zamansa dalgalarının köpüklerine saklar.Her kadının kendine ait bir gizi vardır.Tıpkı her insanın da gizlediği bir günahı olduğu gibi..."

________________________________
"Nasıl arzu ederseniz Poyraz Bey!"dedi soğukkanlılıkla. Ama aynı soğukkanlılığı ismini telaffuz ettikten sonra devam ettiremedi. Dili damağına yapıştı. Bir anda içini saran alev buz oldu.Ayaza çekti sanki....

________________________________
"O... Yani Hayal... O şarkı söylüyordu ve..."

Aziz Bey gözleri buğulu,yarıda kesti oğlunun sözünü; "Cennetten melekler mi indi sandın?"

________________________________
Poyraz tereddütle aynaya çevirdi bakışlarını. Kelimeler ağzından çıkamadığı gibi,beyninde de yerli yerine oturmuyordu. Aynada kendisine bakan yüze alışkındı ama ya gözleri?.. Daha mı maviydi?.. Daha mı keskin bakıyordu?.. Umut pırıltıları mı vardı o maviliklerde?..

________________________________
'Ateşsen eğer...' dedi adam
Billur bir set olurum etrafına
Yanarsan benimle yanarsın bundan sonra...
Sönersen benim göğsümde soğutursun yüreğini...

_________________________________
Nasıl anlamazdı içinin sıcaklığına kavuştuğu o ilk an gözlerinden akan yaşlara yanlış olan bir şeyler olduğunu? Tanrım neden diye haykırdı boğazı parçalanırcasına...Lanet olsun...Çözüm yoktu...Hiç,hem de hiç yoktu.
   Bir anda gözünü alan ışıkla direksiyonu kırdı Poyraz. Bilinmezliğin içine karanlığa doğru...

__________________________________
Poyraz'ın hızından başı döndü Hayal'in.
"Sana boşuna deli fırtına demiyorlar sevgilim.Deli deli esiyorsun."
"İki hafta Hayal sadece iki hafta."
"Peki sevgilim.Yarın deseydin de cevabım bu olurdu sen nasıl istersen..."

__________________________________
"Sadece seninim sadece benimsin. Rengimsin... Ruhuna salacağım rüzgarlarımı. Helal olsun gökyüzüm sana..." dediğinde bin bir kuş kanat çırptı Hayal'in gözbebeklerinde. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder