
Diğer İsimler: 昭和元禄落語心中
Tür: Drama, josei
Yayımlanma Tarihi: 08.01.2016
Bölüm Sayısı: 13
Yönetmen: Hatakeyama Mamoru
Senaryo: Kumagai Jun
Firma/Stüdyo: Studio DEEN
Orijinal Karakter Tasarım: Kumota Haruko
Karakter Tasarım: Hosoi Mieko
Müzik: Shibue Kana
Müzik Yapım: Starchild Records
Ses Yönetmeni: Tsujitani Kouji
Ses Yapım: DAX Production
Başlıca Seiyuular: Seki Tomokazu (Yotarou), Ishida Akira (Hachidaime Yuurakutei Yakumo), Kobayashi Yuu (Konatsu), Yamadera Kouichi (Yuurakutei Sukeroku), Hayashibara Megumi (Miyokichi)
Açılış: Hayashibara Megumi – Usurahi Shinjuu
Kapanış: Herhangi bir kapanış şu an için duyurulmadı.
Hikayesinin temel taşı olan sanat dalıyla bilhassa ilgimi çeken Shouwa Genroku Rakugo Shinjuu, josei animeleri özleyenleri sevindirebilecek başarılı bir giriş yapıyor bence.
Mangaka Kumota Haruko’nun ödüllü mangası Shouwa Genroku Rakugo Shinjuu’nun anime uyarlaması olarak karşımıza çıkan serinin ilk bölümü, daha önce yayımlanan iki ovanın birçok sahnesinin kırpılmasıyla, yaklaşık 45 dakikalık bir özel bölüm mahiyetinde karşımıza çıkıyor. Vakit sıkıntısı nedeniyle adamakıllı izleyemediğim ancak hızlıca göz gezdirme şansı bulduğum ovalarla serinin ilk bölümü arasında animasyon açısından pek bir fark olmadığını söyleyebilirim. Ancak iş seiyuuların ses performanslarına geldiğinde, ilginç olarak aynı seiyuular tarafından farklı performansların ortaya konduğunu söyleyebilirim. Zira iki formatın da daha ilk dakikalarında özellikle Yotarou’yu seslendiren Seki Tomokazu’nun ses performansları arasındaki fark direkt kulağa çarpıyor. Birinde daha heyecanlı Yotarou duyarken (OVA); diğerinde nispeten daha sakin bir Yotarou ile karşılaşıyoruz. Bu ilginç noktaya değindikten sonra serinin ilk bölümü hakkındaki düşüncelerime geçecek olursam, fark ettiğim ilk şey uzun zamandır böyle bir animeye ihtiyacım olduğuydu.




Nasıl da uysal Yotarou. :)
Yotarou’nun inişli çıkışlı tavırları dışında sakin bir havada ilerliyor bölüm. Yotarou’nun bu çocuksu hareketleri ise bazen güldürüyor bezen ise hüzünlendiriyor. Yotarou’nun hareketlerine bağlı olarak çoğunlukla ağır tavırlar sergileyen Yakumo ile aralarında yukarıda da değindiğim üzere baba-oğul ilişkisini andıran durumlar karşımıza çıkıyor ki ovalara hızlıca bakmama rağmen gördüm ki bu durum ovalarda birazcık daha fazla. Yotarou ve Yakumo arasında yüreklerde hissedilebilen bu sıcacık ilişki bir başka şekliyle Konatsu ve Yotarou ilişkisinde de karşımıza çıkıyor. Yakumo’nun tabiriyle tam bir erkek fatma olan Konatsunun, biraz zorba ve huysuz gibi gözükse de kısa bir sürede Yotarou’ya alıştığını ve onun için endişelenmeye başladığını görüyoruz ve bu sefer bir abla-kardeş ilişkisinin verdiği sıcaklık dolduruyor içimizi. Bu noktada, Yotarou ve Konatsu arasındaki bu ilişkinin, ileride aşka dönüşmesi muhtemel bir ilişki olduğunu da belirteyim hemen.

Yotarou’nun içinde bulunduğu ilişkiler genel olarak iyiyken; daha önce de değindiğim üzere Konatsu ve Yakumo arasındaki ilişki pek de öyle değil. Bir takım sebeplerden ötürü Konatsu, babasının ölümünden Yakumo’yu sorumlu tutuyor ve bu yüzden Yakumo’yu geçmeye çalışıyor. Ancak cinsiyetinden ötürü bunu yapamayan, bir yerde kendisinin de belirtmiş olduğu üzere erkek olarak dünyaya gelmediğinden, Yotarou’yu babasının tarzına ısındırmaya ve onu bu tarza yönlendirmeye çalışıyor. İlk bölüm, genel hatlarıyla bunlara paralel bir seyir izlerken; Yakumo’nun Yotarou ve Konatsu’ya geçmişte yaşanan olaylara ışık tutacak bir hikaye anlatmaya hazırlanmasıyla, bir diğer bölümün veya bölümlerin ne ile ilgili olacağına ışık tutacak şekilde sona eriyor.


Bu seri için önemli bir unsur olan seiyuu performanslarını ise çok beğendiğimi belirtmeliyim. Özellikle birçok kılığa bürünen hikayecilerin yer aldığı bir animede seslendirenlerin de o farklı kılıkları insana hissettirmesi gerekir. Seki Tomokazu (Yotarou) ve Ishida Akira (Yakumo)’yı bu konuda başarılı bulduğumu söylemem gerek. Animasyonlara gelirsem; karakter tasarımlarını çok beğenmekle beraber, bölümü izlerken çevre tasarımlarına pek dikkat edemediğimi itiraf etmem gerek. Genel anlamda soluk, göze batmayan, gerçekçi renklerin animeye hakim olduğunu söyleyebilirim. Çevre tasarımlarına pek dikkat edemedim desem de ikinci ovaya karşılık gelen animenin sonlarında karşımıza çıkan tiyatro salonunun kar yağışı altındaki görüntüsü muhteşemdi diyebilirim. Ayrıca animenin, modern hayata geçişin yanında, eskiden kalma geleneksel izlerin de kısmen göze çarptığı Shouwa Devri’ni güzel bir şekilde yansıttığını düşünüyorum. Buna paralel olarak müzikler de döneme ve rakugoya uygun müzikler kullanılmış. İlk bölümde kapanışta karşımıza çıkan Hayashibara Megumi’ye ait olan “”Usurahi Shinjuu” isimli açılış parçasına ise bayıldığımı söyleyeyim hemen.
Josei türünün diğer örneklerinde de karşılaştığımız üzere gerçekçi bir yapıya oturtulmuş Shouwa Genroku Rakugo Shinjuu animesi sahip olduğu olgun hava ile böylesi bir animeye hasret kalanların yüzlerini güldürebileceğini ilk bölümüyle ortaya koyuyor. İlk bölümüyle benden yüksek puan alan Shouwa Genroku Rakugo Shinjuu umarım ilerleyen bölümlerde bu seyri bozmaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder