Başlıca Seiyuular: Mamoru Miyano (Kei Nagai), Yoshimasa Hosoya (Kaito)
Açılış: Flumpool – Yoru wa Nemureru kai?
Kapanış: Mamoru Miyano – How Close You Are
Normal bir hayat yaşayan bir karakterin günün birinde başına gelen olağanüstü olay sonucu hayatının tamamen değişmesi macera içerikli birçok kurgunun ana düşüncesidir. Ancak o olağanüstü olayın ne olduğu ve sonraları nasıl geliştiği, o serinin kalitesini belirleyen unsurlardır. Kış sezonunun beklenen animesi Ajin de bu konsepti biraz sıra dışı bir bakış açısıyla işliyor: Ölümsüz insanlar.
17 yıl önce Afrika’da ortaya çıkan ve ölümsüz olan Ajin isimli yaratıklar insanların arasına karışmış, beraber yaşamlarını sürdürmektedirler. Hükümetler, Ajin’ler üzerinde deney yapmak istedikleri için onları ihbar edenlere büyük ödüller vaat etmektedirler. Nagai Kei ise bütün bu Ajin karmaşasından uzakta, hayatını iyi bir insan olarak yaşamak için çalışan bir lise öğrencisidir. Hatta bu uğurda beraber oynadıkları çocukluk arkadaşını bile hayatından siler. Ancak tam ‘iyi bir insan olmak’ hakkında düşünürken kendisine çarpan kamyon sonucu bir Ajin olduğu ortaya çıkar ve hayatı tamamen değişir.
Henüz fazla karakter göremediğimiz Ajin animesinde atmosfer bir hayli etkileyici. Seinen, gerilim ve doğaüstü kategorilerine yakışır derecede karanlık bir atmosfer var. Arka plan renklendirmeleri insanın içini karartacak derecede soğuk. Karakterlerin tavırları da insanda hiçbir rahatlık oluşturmuyor. Bu iki etken birleşip ortaya mükemmel bir atmosfer çıkarsa da ortada tek ama büyük bir sorun var: CGI.
CGI’nin animelere yakışmadığını, görselliği etkilediğini düşünenlerden biriyim. Ajin’in ilk bölümünü izledikten sonra da bu düşüncem değişmedi. Dudak senkronizasyonun bazı yerlerde mili saniye gecikmesi rahatsız ederken yine yer yer oluşan garip yüz ifadeleri insanın “keşke normal animasyonlarla yapsalarmış” demesine sebep olmuyor değil. Bunun üzerine çeşitli sahnelerde oluşan animasyon dengesizlikleri ve arka plan çizimlerinde bozulmalar eklenince CGI biraz daha eziyet haline gelebiliyor. Ancak CGI’nin Ajin üzerinde oldukça olumlu bir etkisi var, o da aksiyon sahneleri. İleriki bölümlerde bolca aksiyon olacağının mesajı ilk bölümde zaten verildi ve bu sahneleri CGI ile izlemek elbette daha keyifli olacaktır.
Animasyonlar dışında Ajin’in müzikleri gayet hoş olmuş. Gerilimi insana hissettiren müziklerin yanı sıra aksiyon sahnelerinin müzikleri de insanı gaza getirmeye yetiyor. Henüz çok az karakter gördüğümüz için doğal olarak seiyuularını bilmiyoruz ancak baş karakterimiz Kei’nin seiyuusu birçok animeden tanıdığımız ve erkek seiyuu denince akla gelen ilk isimlerden biri olan Mamoru Miyano‘nun ta kendisi. Ajin’in de gerilim ve seinen türünde bir anime olduğunu düşünürsek Mamoru-san’ın çok yerinde bir seçim olduğunu görmüş oluruz.
Ajin’in 13 bölüm olarak belirlenmesi büyük ihtimal yarıda kalacağına işaret. Ancak 13 bölümde bize anlatılacak olanlar çok önem taşıyor. Boş sahnelerle ya da gereksiz aksiyon sahneleriyle doldurulursa ikinci sezonunu bekleyenlerin sayısı oldukça az olacaktır. Ancak aksiyonu, gerilimi, Ajin’lerle ilgili bilgileri harmanlayıp bize sunarsa kış sezonunun kendisinden söz ettirecek serilerinden biri olacağına hiç şüphe yok.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder